Onur BEYHAN: TÜRK ULUSUNUN AŞAMA AŞAMA TÜRK FELSEFESİNİ ÖĞRENMESİ İÇİN METOT GELİŞTİRİLMELİ
Türkistanlı Koca Ahmet bu yolu 4 Kapı 40 makamda özetlemiş ve bu YOL metodunu Türk İnsanına, Türk İrfan öğrencilerine armağan etmiştir.
Ondan öncekilerden farklı olarak YOL’u güncellemiş ve büyük bir DEVRİM yapmıştır.
İzlenecek yolu adım adım göstermiş ve toparlamıştır.
Ondan sonra da Gerçekler Eri, Ariflerin Baş Pınarı (Ser çeşmesi) Hünkar Hacı Bektaş Veli de bu YOL Metodunu sürdürerek Türkiye’de uygulamıştır. Saru Saltuk Sultan’da Balkanlar’ı bu metot ile Türkleştirmiş ve Türk gibi İslam olmayı öğütlemiştir. Bu nedenle 4 Kapı 40 makam Türk kalarak İslam olmanın açarıdır (anahtarıdır
Hangi metot ile?
Elimizde bir metot yok ne yazık ki.
Her şeye rağmen diyoruz ya: 20. yüzyılın sonuna kadar İslam’ı Türk’e göre ve Türkçe yaşayanlar Bektaşilerdir diye. İşte, 4 Kapı 40 makam böyle 100 yıllara meydan okuyan ve çürümeyen, geçerliliğini yitirmeyen bir doktrin, metot ve reçeteydi.
4 Kapı 40 Makamın başarılı olduğu ortadayken bizlerde buradan esinlenerek Türk Bilinç Felsefesi için bir metot geliştirmeliyiz.
Metot demek, aşamaları ortaya koymak, izlenecek yolu göstermek ve Türk nasıl dış akımlara kapılmadan Türk Töresini öğrenip, bu yolda yürüyüp, bilgide derinleşip, Gerçek kaynağa us’unu alıştırıp ve ulaştırıp bilinç düzeyini en yüksek seviyeye getirebilir?
Bize göre: (Düşünsel çıkarımımız) Türkler 5 seviyedir.
- 1. Bilisiz Türk: Hiçbir düşüncesi olmayan, etkisiz, bilgisiz, kendisini hiçbir konuda yetiştirmemiş kimse.
- 2. Yurtsever Türk: Ortalama bir Türk hiç olmazsa yurt severdir. Ancak o da bir şey bilmez. Yurdunu sıradan insanlar gibi sever. Bu sıradan sevginin fazlası zaten üçüncü aşamadır.
- 3. Ulusçu (milliyetçi) Türk: Yurtseverliğin daha fazlası artık Ulusçuluktur. Bu kişi artık Türk’ün, kültürüne, töresine, tarihine ilgi duyar ve bunu dile getirerek gurur duyduğunu diliyle ve bazıları da eylemleriyle belirtir. Belki de bazıları siyasi seçeneklerini Ulusçuluktan yana kullanır ya da Ulusçuluğu yaymak için sivil toplum kuruluşlarında görevde alabilir.
- 4. Türkçü: Bu kişi artık kendisini ulusuna tam aidiyet hisseder. Acun görüşü ve eylem-söylemleri bu felsefeye göredir. Ulusçulardan ayrı olarak o Ulusçu gibi bunun yanına İslamcılıktan, Solculuktan ya da ondan bundan başka başka düşünceleri Ulusçuluğa monte etmez. Sadece Türk’e göre bakmayı hedefler. Ancak bu grupta bile çokça hatalı düşünceye sahip ayrı kültürlerden ve uluslardan kırıntılar bulabiliriz. Mesela Türkçülüğün soykırım ve katliam ya da şiddet ile yayılacağını, militarizm, anarşi ile egemen olunabileceği yönündeki düşüncelere kapılabilir. ya da Yunan kültürünü, Alman kültürünü ya da Batı’nın Soyculuğa bakışını Türk Bakışı, Türk Görüşü sanabilir. İşte bu noktada 5. aşama devreye giriyor. Şimdi ona bakalım.
- Bilinçli Olgun Türk: İşte bilinçli olan Türk, Türk Ulusunun mitolojisini okumuş, Türk’ün yaşam felsefesini bilmiş, töresini yaşamının ortasına koymuş, dıştan gelenlere karşı uyanık, Türk’ün kendi başlangıcını Tanrı ile ve evrenin yaratılışı ile başladığının bilincinde olduğu için dış budunların etkisine girmeden Türk bilinçli olmayı başarabilmiş Düşünsel, yaşamsal olarak dış etkenlerden arınmış Türktür. İşte Türk Genci bunu hedeflemelidir. Bu gibi insanlar toplumun belki de %0.5’i belki de %0.1’idir. Ama Türk’ün kişisel ‘KIZIL ELMASI’ bu olmalıdır.
Bu Olgun Türkler Ulusun yazgısını değiştiren ya da hem inançsal hem de düşünsel devimselliğine (dinamiğine) doğrudan etki eden kişilerdir. Örnek verecek olursak bunlar: Metehan, Bilge Kağan, Attila, Alp Er Tunga, Tomris Hatun, Türkistanlı Koca Ahmet, Hünkar Hacı Bektaş Veli, Saru Saltuk, Yunus Emre, Kaygusuz Abdal, Seyyid Nesimi, Ataman Gazi, Fatih Sultan Mehmet Han, Pir-i Türk Şeyh Safi, Cengiz Han, Emir Timur, Nadir Şah, Uzun Hasan, Bayındır han, Şah ismail Bahadır Han, Genç Osman, Sultan Baybars, Enver Paşa ve elbette Son Ulus Hakanımız TC Kurucu Önderi Son Bilge Kağanımız Mustafa Kemal Atatürk. Daha çok sayacak Türk büyüğü var. Türk Aydınlarınıda unutmayalım tabi ki. Gaspıralı İsmail, Akçuralı Yusuf, Mehmet Ziya Gökalp, Hüseyinzade Ali Turan gibi.
İşte Türk İnsanı, 5. aşamayı ısrarla istemelidir ve her gün aydığında bugün ulusum için ne yapabilirim ve içsel devrimimi tamamlamak, kişisel yetilerimi, bilinç seviyemi arttırmak için ne yapabilirim? sorunsalının yanıtını aramalı ve her zaman bu arayış ve anlayışla yaşamayı öğrenmelidir.
Unutmayın: Tarih korkak ve bilisizleri (cahilleri) ya görmez ya da kötü yâd eder.
Türk, insanda bulunması gereken tüm iyi huy ve güzellikleri içerisinde barındıran olmalıdır. Yaşadığı beldede iyi örnek olarak parmakla gösterilen olmalıdır.
Çünkü Türkler, Tanrı’nın özel öğrencileri olmayı başarabilmiş tek ve nadir bir Ulustur. Tanrı adına yeryüzüne düzen getirmek için Yol’a çıkmış, bunu da pay (Adalet) ilkesince yapmayı hedefleyen, zulmü elinin tersiyle reddeden bir Tanrısal olgunluğa sahiptir. Öyle ki kendisini Tanrı’dan hiçte ayrı görmez. Zira Türk yeryüzünün vicdanı ve Kişi Oğlunun (İnsan Oğlunun) öğretmenidir.
DİRİM MEDYA İMTİYZ SAHİBİ
Onur BEYHAN