Suriye Kuzeyi, uzun zamandır bir muhalefet karargahı haline gelmiş, yaşanan iç
çatışmalar sebebiyle farklı illerden göçen insanları ve muhalefet gruplarını bir
arada tutan bölgedir. Buradaki hassas nokta birçok terör örgütünün o bölgede
varlığını sürdürmeye çalışması, muhalefetin gereken müdahalelerle bunun
önüne geçme çabası. Örneğin PKK terör örgütünün o bölgede sözde Kürdistan
devleti kurma isteği, bunu belirli planlar çerçevesinde uygulamaya çalışması ve
sürekli Türkiye Cumhuriyeti ile muhalefet grupları ve Türkmen Tugayları
tarafından gereken hamle ve operasyonlar yapılarak önüne geçildiği gibi çok
ağır darbeler almıştır.
Son günlerde Suriye Kuzeyi’nde yaşanan olaylar iç çatışmaların bambaşka bir
verisyonudur. Esad hükümeti ile Ankara hükümeti arasındaki geçecek olan
barışma diyalogları konusundan yola çıkarak halkı bambaşka amaçlarla sahaya
sürerek o bölgede yeni bir kaosun planlandığı göstermektedir. Daha önce
bahsettiğim üzere, Esad ve muhalefet arasında olası bir barışmanın yaşanması
mümkün olmadığı gibi, iç savaşın başlangıcından bu yana yaşanan bunca
katliam, zulüm ve işkencelerin sayısı, belirli bir zümrenin çoğunluk oluşturan
kitlelere karşı iktidar unsurunu kullanarak yıllarca baskı altında boğmuştur. Bu
süre zarfında yola çıkılan devrimle yaşananların ana defans hattında
muhalefetin olduğu, şimdi ise muhalefetin eğer böyle bir barışmaya yönelik
olumlu bakması durumunda ne gibi durumlar karşı karşıya kalacakları
konusunun belli olmadığını söylemiştim. Diğer taraftan kendi görüşümü
aktarmak istesem; sınır ötesi tezler konusu arasında Büyük Türkmeneli
davasının varolduğu, bu tezin PKK yapılanmasına ve Esad destekçisinin önüne
geçen bir ana unsur olduğu için barışmaya sıcak bakmadığımı söyleyebilirim.
Tabii olarak bunun nedenleri yıllar öncesinde yapılanlar bu reddimin
arasındadır. Esad hükümeti’nin açıklamalarına gelince; ilk barışma adımının
atılabilmesi için Türk Kuvvetleri’nin Suriye Kuzeyi’nden çekilmesini
istemektedir. Bu ise yıllardır sınırı koruyabilmek için devletimizin yaptığı
operasyonların heba edilmesi, bölgenin güvensizliği artırılması söz konusudur.
PKK’nın bu barışma olayından kan emer gibi her türlü bir fayda derdinde
olduğu, Suriye Kuzeyi’nde bulunan halkı tetikleyerek kaos çıkarmaya çalışması,
Esad yandaşlarının ‘’Aramızda husumet olabilir, ancak Türkiye’ye karşı sizi
destekliyoruz, gereken askeri desteği de sağlayabiliriz’’ açıklamaları halis bir
niyetin var olmadığı kanıtıdır. Geçen günlerde söylediğim; bu barışmanın ister
istemez yeni bir savaşa, yeni bir göç dalgasının oluşmasına temel sebebi olacağı,
bu sefer savaşın muhalefet ile PKK veyahut Esad arasında değil de, Halkın
Muhalefete ve Türkiye’ye karşı ayaklanacağını, burada yaşanacak olan herhangi
bir hadisenin başka terör örgütlerinin ana hatta dahil olmasına açık bir kapı
bırakacağını söylediğimin maalesef bugünlerde gerçekleşiyor olması şahsımı
derinden üzmektedir. Bugün ise, gerçek anlamda Suriye Kuzeyi’nde güveni
sağlamak istiyorsak Büyük Türkmeneli tezinin uygulanmasını bir gereklilik olarak
görüyorum.
Şimdilik bu kadar.
Vesim Tokatlı
