Vesim TOKATLI Yazdı: ”ITC VE STM BİRLEŞMELİ”

Sözlerime şiirle başlamak istiyorum:
Ellerin yurdunda çiçek açarken
Bizim il’e kar geliyor gardaşım.
Bu hududu kimler çizmiş gönlüme?
Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.
Gazel olmuş sıra sıra söğutler
Dağ ardında unutulmuş şehitler
Hürriyete seymen giden yiğitler
iki gidip bir geliyor gardaşım.
Üç aylık bebekler tutuldu taşa
Düşmanlar geriden eyler temaşa
Yaratan böylesin vermesin başa
zor geliyor, zor geliyor gardaşım.

Hepimizin bildiği, çoğumuzun göz yumduğu ve görmezden geldiği bir gerçek bulunmaktadır. Bu ise Suriye ve Irak Türkmenlerine gerektiği kadar sahip çıkmamamız. Sadece onlara değil birçoğu soydaşlarımıza da. Tabii olarak böyle
olmasının bin türlü sebep bulunmaktadır. Bunlar siyasi, ekonomik, sosyal ve
uluslararası hadiselerden oluşan sebeplerdir. Ancak buna rağmen elden geldiği
kadar da her türlü destek sağlanmaktadır. Bu desteklerin genişlemesi hepimizin
temennisidir. Ki şuan görünen o. Suriye ve Irak Türkmenleri’ne sahip çıkmak bir
güvenlik meselesi olarak nitelendiriyorum. Böyle bir nitelendirme yapmamın
birçoğu sebebi bulunmaktadır. Bunu şuan açıklamam mantıklı olmaz. Her şeyin zamana ihtiyacı var.

Şimdi birçoğu yerde anlattığımız üzere, Ortadoğu’da Türkmen olmak, yıllar
öncesinden oluşan kin ve nefrete maruz kalmaktır. Türkmen olmak, Türkçe
konuşmak, Türk gelenek ve göreneklerini yaşatmak o bölgelerde pek pozitif bir
bakışla karşılanmamaktadır. Özellikle Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Türkmen
olmanız toplum arasında” Türk Kuyruğu ” olarak nitelendirilmenize veya
varlığınızını zedelemeleri için her türlü eylem ve işlevlere başvurmaktadırlar. Bu
hayal evrenlerinden gelen bir fikir veyahut bir his değil aksine bu şeyleri bizzat
yaşamış ve görmüş biri olarak sizlere bu olayları aktarıyorum. Anlattığım şeyler ise
sadece Bahar Devrimi sırasında gelişen bir durumdan değildir. 70’li yıllardan bu
yana gerçekleşen olay ve hadislerdir. Yani Bass Yönetimi olarak adlandırdığımız

Esad Rejimi veyahut ailesi bu tür projeleri babadan örnek alarak uygulamaktadır.
Suriye Türkmenleri’ne her türlü etnik soykırım, Araplaştırma politikası ve kültür
yozlaştırma gibi hamleleri yıllar öncesinden uyguladılar. Ancak halkımızın milli
iradesini yenememiştir. ”Bu bir gerçek olup tarihin şahitlik ettiği milli bir
duruştur”. Bunun inkar edilmesi açıkça bir ihanettir.
Devrimin Suriye’de yaygın bir etkileşim görmesinin ardından belli başlı olaylara
şahitlik ettik. Bunun en önemlisi Suriye Türkmenleri’nin devrim erkleri ( siyasal
yönetimleri ) içerisinde temsil hakkı kazanamamasıdır. Bu durum gayet doğal.
Çünkü bizleri Suriye Cumhuriyeti’nin asli kurucuları arasında tarih boyunca kabul
edememişlerdir. Bizleri yıllardır azınlık bir kesim olarak görmektedirler. Ancak
hiçbir zaman temel haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bunun böyle bilinmesi ve
anlaşılması gerekmektedir.

Geçen günlerde, 15 Aralık 2022 Perşembe günü Suriye’nin kuzeyinde Fırat
Kalkan Harekatı Bölgesin’de bulunan Çobanbey’de Suriye Türkmen Meclisi’nin 6.
Olağan Kurultayı gerçekleşti.
” Hepinizin bildiği üzere, benim uzun zamandır böyle bir adımın
gerçekleşmesi bekliyordum. Açıkçası STM’nin tekrar aktif duruma geçmesi
özellikle siyasal anlamda beni içten ferahlatmıştır ”.
Bu sevincimin esas konusu ehlimizin bölgesel anlamda onları temsil edecek bir
kuruma sahip olmalarındandır. Ne olursa olsun kurum bizim, Suriye Türkmen
Meclisi, Suriye Türkmenleri’ni temsil etmektedir. Sadece bununla kalmayıp
olası gelecek bir Suriye’de önemli bir röle sahip olacağını düşünüyorum. Onun için
bizzat istediğim ve gördüğünüz üzere birçoğu yazımda sıkça zikrettiğim konular
arasındadır. Her iki oluşumun sadece siyasi anlamda değil de diğer alanlarda da
birlikte hareket etmesi davamıza güç kazandıracaktır. Onun için Başta Suriye
Türkmen Meclisi olmak üzere Irak Türkmen Cephesi’ni de bu adımın atılması için
gereken prosedürlerle harekete geçmeleri için çağrıda bulunuyorum.

Exit mobile version