Suriye de Türk varlığı 300’lü yıllara dayandığı (Attilla’nın dedesi Ulduz Han’dan itibaren) tahmin edilmekte olup resmi kaynaklara göre ise 700lü yıllardan itibaren Suriye’de Türkmen varlığı baş göstermiştir. Suriye uzun süre boyunca Türk beylikleri ve devletleri hakimiyeti altına girmiştir. Bunlardan en önemlisi Tolunoğuları, Memlüklü devleti, Suriye Selçuklu devleti, büyük Selçuklu ve Osmanlı devletidir.
2.dünya savaşıyla birlikte dağılmaya başlayan Osmanlı Devleti arkasında hem Suriye’de hem Irakta önemli ve azımsanmayacak kader Türkmen nüfusu bırakmıştır. Musul Kerkük ve Halep hattı bir Türkmen hattıdır bu hat Halep’ten de öteye gider. Bayır-Bucağa kadar devam eder dolayısıyla Türkiye’nin güneyinde bir Türkmen hilali bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyetti kuruluşundan sonra kendi içişleri ile ve sıkıntılarıyla uğraş verirken, Türkmen hilal hattında yaşayan Türkmenler, Türkiye’nin asıl unsuru olmasına rağmen vatandaşı olmadığı için adette kaderlerine bırakılmışlardı. Ve bulundukları Suriye ve Irak devletlerinde aşırı asimile politikalarına maruz kalmışlardı.
Irakta 1950’li yıllarda bir çok soykırım girişimine maruz kalan Türkmenler, 16 Ocak 1980 yılında saddem Hüseyin rejimi tarafında Türkmen liderler ve arkadaşları idam ederek şehit edildi.
Suriye’de durum çok farklı değildi yine soykırım ve asimile girişimlerinde bulunuldu. Şubat 1982 yılında Hama katliamı meydan geldi. Bu katliamda net bir sayı olmamakla birlikte çok sayıda Türkmen katledilmiştir.
Suriye’de Türkmen varlığı Halep, lazkiye (Bayırbucak) , Humus, Şam, Rakka, Golan, ve Hama’da bulunmaktadır. Suriye’de yaklaşık 4 milyon Türkmen nufüsü mevcüttür zaman içerisinde Türkmenlerin bir kısmı asimile edilerek gerçek kimliklerinden uzaklaştırmayı başarmışlardı.
Asimile edilen Türkmen aşiretlerden Karageçili Türkmen aşireti kürt olduklarına ikna edilselerde Suriye’de 2011 yılından sonra haklı halk ayaklanması sonrasında başlıyan savaşta ve tam olarak 2016 yılında Suriyenin kuzeyınde İşid terör örgütünden arındırılan Türkmen diyarı Fırat kalkan bölgesinde Yaşıyan sayıları yaklaşık 40 bin olduğunu tahmin edilen Karageçiler Türkmen oldukları hakikatine vardılar ve bunda en büyük rol aşiretin lideri Hasan helle’ye aittir.
Aşiretin lideri Hassan başkan daha sonra Karageçi torunları Türkmen derneğini kurmuştur. Ve çok aktif bir şekilde aşiretin mensupları bir araya getirerek Türkmen olduklarını bir kez daha haykırdılar hasan başkanın hareketlerini terör örgütüne rahatsizlik veriyordu. Ve maelesef Hain terör örgütü geçtiğimiz günlerde Hasan başkanın arabasına eyp yerleştirerek şehit etmiştir.
yine bir kaç gün önce HavaHüyük Türkmen köyun yakınlarında bulunan Türk askeri üsü’ne sahur yemeği götüren iki Sultan murat Türkmen Tugayı askerimiz bindikleri arabaya Terör örgütü YPG/PKK föze saldırısı gerçekleşmiştir askerlerimiz ağır yara alarak bu saldırıdan çıksalar da Kahraman askerlerimizin biri ayağını yitirmiştir.
Tabi teröristlerin Türkmenlere yönelik saldırıları yeni değil geçtiniz 10 yıl böyünca Türkmen yerleşim yerleri gerek Esed rejimi tarafından gerek YPG/PKK ve işid terör örgütüleri tarafından şiddetli saldırılara maruz kalmışlardır. Ancak son bir ay içerisinden Türkmenlere bu denli saldırıların gerçekleşmesi başka bir anlam taşımakta olduğunu düşünmekteyim.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuzey Irakta bulunan terör örgütlerine yönelik (pençe-kilit) operasyon başlattı. Başlatılan büyük kapsamlı bu operasyonu sonrası Suriyede Türkmenlere yönelik saldırıların arttığını görüyoruz. Yine Türkmenler geçmişte olduğu gibi Türkiyeye yönelik bir baskı kartı olarak kulanılmaya başladığının Gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Varlığımızı kast eden ve Ana vatanımıza Türkiyeye karşı baskı kartı olarak kullanmaya çalışan teröristler şunu bilimleri gerekiyor ki Türkmenlere 100 yıldan beri yaşattıkları bütün zülümlere rağmen yenemediler ve bundan sora yenemiyecekler.
Türkmen hilali istikrara ve huzura erişmesi, Türkmenler hak ettiklerine kavuşması dileğiyle.
Eyhem Çamur