Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı ve yeni Yüzyıl’da Büyük Türkmeneli!
Türkiye Cumhuriyeti, 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde kuruldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra, Türkiye’nin bağımsız bir cumhuriyet olarak ortaya çıkması büyük bir meydan okumaydı. Atatürk ve onun önderlik ettiği milli mücadele, Türk halkının özgürlüğüne olan inancıyla zafer kazandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Türk toplumunda büyük bir heyecan yarattı. Ve Türk halkı için yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte, Türk toplumu büyük bir dönüşüm sürecine girdi. Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleştirilen reformlar, Türk toplumunu modern bir ulus devletine dönüştürmeyi hedefliyordu. Bu süreçte, Türkiye’nin ekonomisi, eğitim sistemi, sağlık hizmetleri ve kültürel yapısı büyük değişimler geçirdi.
Türkiye Cumhuriyeti, bölgesel ve küresel politikada önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye, coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle Orta Doğu, Balkanlar ve Kafkasya gibi bölgelerde etkili bir aktör haline gelmiştir. Türkiye’nin dış politikası, barışın ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarını sürdürmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, 100 yıllık tarihinde birçok zorluk ve engel ile karşılaşmıştır. İç ve dış tehditler, ekonomik krizler ve terör saldırıları gibi faktörler, Türkiye’nin ilerlemesini engellemeye çalışmıştır. Ancak Türk halkı, bu zorluklar karşısında direnç göstermiş ve ülkenin kalkınmasını sürdürmüştür.
Türkiye, ayrıca bölgesel ve küresel politikada da zorluklarla karşılaşmıştır. Sınır sorunları, terör tehdidi ve siyasi gerilimler, Türkiye’nin dış politikada karşılaştığı zorluklardan sadece birkaçıdır. Ancak Türkiye, istikrar ve barışı savunma konusundaki kararlılığını sürdürmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihini kutlarken, geleceğe de bir göz atmak önemlidir. Türkiye, hala birçok hedefe ulaşmak için çalışmalarını sürdürmektedir. Ekonomik kalkınma, demokratikleşme, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim gibi alanlarda daha fazla ilerleme kaydetmek.
Türkiye Dışında Kalan Türkler Bu Yüzyılda Neler Yaptı?
Türk milleti dediğimizde sadece Türkiye içerisinde yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanlarla sınırlandırmamız yanlış olur. Tabii burada unutulmaması gerekiyor ki Suriye ve Irak’ta Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına dahil olamayan bugün sayları 11 milyona yakın Türkmenler bulunmaktadır. Her ne kadar zulüm ve baskılara maruz kalmış olsalar da, Türkiye’deki soydaşlarının cumhuriyeti kurmuş olmalarından ötürü sevinmiş ve ellerinden geldikçe gerek kurtuluş savaşında gerek daha sorasında her fırsatta destek olmuşlardır.
Gazi Mustafa Kemal Paşa 1936’da Hatay’ın Anavatana katılmasını sağladığında Kerkük, Halep, Musul ve diğer Türk kentlerinde bulunan Türklerin umutları yeşermişti. Ancak Atatürk’ün ömrü yetmediğinde Türk kentleri Türkiye’nin dışında günümüze kadar kalmışlardır. Bu geçen yüzyılda Türkiye ve Türkiye’deki soydaşlarımız kalkınırken, Irak ve Suriye Türkleri zulüm, asimilasyon ve ağır baskılara maruz kalmışlardır. Bu süreç içerisinde kaderlerine hiç isyan etmeyip yaşadıkları ülkelerin toprak bütünlüğünü hep savunup desteklediler. Bunu yapmalarını tek kabullendiren sebep, Türkiye’nin üstüne yük olmak istememeleridir. Ancak ilk yüzyılı kuruluş ve güç toplama yüzyılı olarak kabul edecek olursak, ikinci yüzyılda Türkiye’nin soydaşlarına yönelik hamle ve planları olması gerektiğini düşünmekteyim.
Çünkü, Yüz Yıllık Hasret Yeter!
Türkiye’nin başına 40 yıldır musallat olan terör belasına “yeter” demenin vakti gelmiştir artık. Ayrıca Siyonist örgütün Arz-ı Mev’ud diyerek kurmak istediği büyük İsrail, Türkiye’nin dörtte birini kapsayan projesine karşı bir kalkan oluşturmak zorunlu hâle gelmiştir. Bundan sebep Türkiye’nin güney hattında bulunan Bayır-Bucak’ta Mendeli’ye kadar uzanan Türkmeneli coğrafyasını Cumhuriyetin 100. yıl kutlamasına anlam katacaktır. Büyük Türkmeneli millî bir proje haline gelmelidir.
Bu Cumhuriyeti bütün zorluklara rağmen kurma iradesini gösteren millet inanıyorum ki kurmuş olduğu devletin 100. Yılında Büyük Türkmeneli meselesi tıpkı Karabağ’ı işgal yıl dönümünü kınamaktan kurtuluş yıl dönümünü kutlamaya çevirdiği gibi hayalden gerçeğe çevirecektir.
Son olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmet minnet ve saygıyla anıyor, Türkiye’nin 100. Cumhuriyet Bayramını Kutluyorum.
Eyhem ÇAMUR