Devlet ve biz başlıklı yazımda İsrail, Yunanistan ve ABD kurtarma ekiplerine dikkat çekmiş gerekli önlemlerin alınmasını arzu etmiş idim. Boşuna değildi. Deneyimlerimde yanılmamışım. İsrailli ekip Tevrat çalarken yakalandı. Ve çaldıklarını götüremediler. Deprem bölgesinde üç Yunanistan vatandaşı tutuklandı.
Sosyal medyada Yunan seviciler –Ermeni seviciler hemen hareketlendi. Olmadık herzeler yediler. ABD ye gelince, PKK bölgesine yardım adı altında incirlik üzerinden sözde deprem yardımlarına devam ettiler. Deprem sırasında sınırlarımızda (Yunanistan) tatbikat yaptılar.
Almanlar ise; depremzedeler için toplanan yardımları, PKK ya yaktırdılar, üzerine Türk bayrağı atarak onu da yaktırdılar. Anlayana büyük mesaj! Yine aynı yazıda depremin oluşturduğu güç durumdan düşmanlarımızın yararlanmak isteyecekleri idi. Buna en güzel örnek, Yunan basını ve bazı yöneticilerinin beyanı idi. Yanılmamışım.
Düşmanlarımızın terör örgütlerini yönlendirerek yağma-talan, soygun, yol kesme gibi eylemlere giriştiklerini gördük. Ancak boşa çabalardı. Havalarını aldılar. Almaya devam edecekler.
Gelelim bizim hallerimize: düşmanlarımız kendilerine yakışanı beklediğimiz gibi, eksiksiz yapıyorlar, yapmaya devam edecekler.
Deprem olayı gösterdi ki; yaşananlar, bizlerin tekrar düşünmemizi, alınan önlemleri gözden geçirmemizi zorunlu kılmaktadır. Eksikleri dile getirmemiz öneriler sunmamız, Devletimizin daha güçlü olması, daha mükemmel hale gelmemiz içindir. Yeni zafiyetler oluşturmak için değil. Öyle ise; eleştirilerimize ve arzularımıza başlayalım.
ABD dışişleri bakanı ile sayın Çavuşoğlu’nun ortak basın toplantısına, ABD’Lİ gözümüzün içine baka-baka PKKya yardımlara devam edeceklerini söyledi. Bizim ki ise ;Rusya’nın birinci tehlike olduğunu söyledi.
ABD’nin kara kaşı, kara gözü için Rusya ile ilişkileri zedelemeye kimsenin hakkı yok. Bizim için birincil tehdit ABD dir. F35 lerin parasına çöktüler, Bizi tehdit ediyorlar, silahlarını üzerimize çevirdiler. Türkiye’den ayrıldıktan sonra ABD.li Yunanistan da namlularını üzerimize çevirmiş silahların önünde poz verdi.
Cumhurbaşkanının görevi devletin birliğini uyumunu temsildir. Bu uyumsuzluğa son verecek önlemleri derhal almalı , tekrar etmesini önlemelidir. Devlet teşekküllerinin uyumsuzluğu ,sonun başlangıcıdır. Ölüm işaretidir. Yabancı devletlerin, devlet teşekküllerini etkilemesine izin verilemez verilmemelidir. Benim bulunduğum yerden böyle görünüyor.
Depreme müdahaleye gelince; bizim uçar birliklerimiz var, yaşananlar gösterdi ki, yurdumuzun değişik yerlerinde depreme müdahale için uçar timler oluşturulmalı, gereken eğitime çalışmalara başlanmalıdır.
Depreme müdahale için muharip birliklerin yönlendirilmesi sakıncalı, Bunların yerine jandarma komutanlığında güçlendirmeye gidilmeli personel sayısı hızla artırılmalıdır. Yağma girişimleri bizi buna zorlamaktadır.
Yine Lojistik komutanlığı (Ordonat) güçlendirilmeli, yeniden yapılandırılmalı, depoları ve içerikleri gözden geçirilerek güçlendirmeye gidilmelidir.
Dezenformasyona gelince; benim gözümde büyük eksiklikler var. Bir zamanlar, Genel kurmaya bağlı internet sistemlerinde etkili olacak siteler, ve oluşumlar meydana getirilmişti. Ancak içimizdeki düşmanlar, demokrasi diyerek tu kaka yapmışlardı. Aynı şekilde MİT’İNDE benzer çalışmaları vardı. Her nedense uygulamadan kaldırıldı.
Aklın bilimin ve deneyimlerle- ihtiyaçların ışığında devlet gerekirse, gazete bile çıkarmalı oluşan ciddi zafiyet ortadan kaldırılmalı, olağan üstü durumlarda, siyasiler dahil herkese yaptırımlar uygulanmalı yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, eksiklerimizi gidermeye çalışan- düşmanlarımızın hakkını eline veren , bağımsızlık benim karakterimdir diyen tüm kocamışlarımıza yiğitlerimize olsun vesselam.
Lütfullah KALELİ