Hasan BARIN Yazdı: ”ERMENİ LOBİSİ UKRAYNA HUKUKUNU YENDİ!”

Karabağ Savaşı’nın ağır çatışmalarının sürdüğü günlerde Facebooktaki videolara bakıyordum. Düğüne gider gibi savaşa giden, askeri teçhizatlı,  nur yüzlü bir askerimizin, askeri kamyonun arkasında durarak yaptığı görüntülü, kalpten, hiç teklemeden, milliyetçi kalplere hitap eden vurgulu konuşmasını içeren bir video çok dikkatimi çekti.
Görüntüye odaklandım.
Seyretmeye duymadığım asker şunları söylüyordu:

Düşmanlarım beni anlasın diye Rusça konuşuyorum.
Biz Türküz Müslüman askeriyiz.
Savaşlarda asla yenilmeyiz hep kazanırız
Ölümü Vüslat, şehadeti en yüce mertebe biliriz.
Bir ölürüz, bin diriliriz,
Allah-u Ekber
Karabağ Azerbaycan’dır
Erivan Azerbaycan’dır.
Tüm Kadim Topraklarımızı geri alacağız,
Bunu unutmayın.
Allah-u  Ekber!

Tekrar seyrettim,sonra tekrar, sonraki günlerde ise defalarca tekrar tekrar seyrettim.
İsmini bilmediğim bu askerin kendinden emin, korkusuzca sarfettiği cümleler, herzaman bana pozitif enerji verdi.
Birçok vatansever de aynı hisler verdiğine ve bu yüzden de benim gibi defalarca seyrettiğine emindim.
Hele hele Allah-u Ekber’le bağlanan son dört cümle düşmanın canını yakacak ve beynin de yer edecek kadar tehlikeliydi.
Karabağ Azerbaycan’dır
Erivan Azerbaycan’dır.
Tüm Kadim Topraklarımızı geri alacağız,
Bunu unutmayın.
Allah-u  Ekber!
Ismini bilmediğim bu askerin ismini malesef çok kötü bir şekilde öğrendim.
Ukrayna hapsihanesinde tutuklanmış.
Demek ki tek seyreden ben gibi vatanseverler değilmiş.

Yaklaşık bir buçuk yıl sonra Ukrayna’da, hem Karabağ Gazisi olması hem de yukarda yazdığım sözlerinden dolayı intikam duygusuyla yanıp tutuşan Ermenilerin lobileriyle hapsedildiğini sonra da hapsedilmesini hazmedemeyip açlık grevine girdiğini Ustam, Hocam,  Nigar Ögeday Abdullazade’den öğrendim. Emek hakkı en fazla  Nigar Hanım’ a ait olan onun  öncülüğünde Zengezur Özgürlük Harekatı olarak hemen kampanya başlattık.
Davanın takibi ile ilgili yakından ilgilendik.
O ne suçlamalar, cinayet, para çalma, adam dövme!
Dava sonucundan umudumuz vardı.
Cünkü;
Doğru dürüst bir tane bile delil,
Bir tane bile şahit yoktu ama; Ukrayna mahkemelerinde hukuktan daha çok etkili olan; hukuk,  delil ve şahitten  bile etkili olan Ermeni lobisi vardı.
Dediğim gibi dava sonucundan umutluyduk.

Umduğumuz, hukuken olması gerektiği gibi olmadı.
Karar açıklandı: Tam sekiz yıl.

Kararı duyunca düşüncem şu oldu. Ermeni lobisinin intikam duygusunu tatmin edecek şekilde;  temiz Türk Milliyetçilerinin de fazla tepkisini çekmeden alınmış ara da bir karar.

Bu Ukrayna Hukukunun almış olduğu bir karar.
Bir de sırf Ukrayna sevdası yüzünden, Ukrayna sevdasını, Gazi sevdasına değişip, adaletsizce bir seçim yapıp Ukrayna’yı göklere çıkarırken Gazimizi ayakları altına almayı hak görüp, bu yayınlarına cahilce kelimelerle bahane bulmak isteyen Ukrayna seviciliği önyargısını, tarih cehaletini en başa koyup konuşan, yazan; yazdıklarını söylediklerini, sırf kendi söyledikleri için, hukuktan, insanlıktan üstün gören  insanlar var.

Kendi insanına, kendi Gazisine bu kadar düşman olan, 

Bu yaptıkları yetmiyormuş gibi,
Yanlışlarına cevap veren, ama cevap verdiklerimiz karşı cavaplara cevap veremeyen ben ve ben gibi düşünenleri ise Ukrayna-Azerbaycan ilişkilerini bozmakla suçluyorlar.

Kendi insanına, kendi Gazisine bu derece düşman olan, susmayı bile beceremeyen  millet içindeki insan topluluğu başka bir millete var mı?

Sanmıyorum.

Ukrayna, bunu bir ABD gazisine yapabilir mi, peki biz bu yaptıklarımızı ABD Gazisine yapabilir miyiz?

Gene Sanmıyorum!
Neler konuşmuyorlar ki; Dinciymişte, İşidciymişte, Caniymişte, katilmişte, Ermeninin zorla parasını almışta bilmem daha neler neler!

Ermeni lobisi güdümlü bunları Ukrayna Hukukunun verdiği hükmü savunanların sebeplerine bakın.
Önce Ukrayna’nın, Karabağ Savaşı’nda yardım etme meselesi.
Öncelikle hangi Ukrayna’da bahsediyoruz onu açıklığa kavuşturalım: Türk’e, özellikle Azerbaycan Türk’üne yapılan hiçbir soykırımı tanımayan, Türk’ün kadim toprağı Kırım’ı elinde tutan Ukrayna’mı?
Anladım, o Ukrayna!

Siz de şunu anlayın; siz balık hafızalı olabilirsiniz ama, siz oluyorsunuz diye biz olmak zorunda değiliz.

Neymiş efendim, 44 Günlük Savaş’ta Ukrayna, Azerbaycan’a yardım etmişmiş.
Peki diyelim dediğiniz gibi Ukrayna Azerbaycan’a yardım etti ve savaştaki zaferde Ukrayna yardımı etkili oldu!
Peki bu Ukrayna Hukuku’nun, Ermeni Lobisi’nin etkisiyle bir Azerbaycan Gazisine haksızlık yapma hakkını verir mi?
Peki bu haksızlığı bizlerin sineye çekip kabullenmemize sebep olur mu?
Ukrayna kırılmasın diye yapılan bu cansiparane Ukrayna savunması, Gazisine birşekilde davranıldığını gören Türk Milliyetçisinin kırılması Ukrayna’nın kırılmasından daha mı önemsizdir.  

Bu şekilde düşünenlerin çoğu, kendi fikirlerincece Arap kültürünü ifade eden sakal ve Allah-u Ekber sözüne gıcık. Onlara göre potansiyel İslami terör örgütü üyesi olması suçlaması.

Peki bu konuda mahkemenin bir suçlaması var mı? 

Yok!

Yoksa, bunu söyleyen sözde özellikle Azerbaycanlıların hakim savcı kesilmesinin mantığı nedir ve bu hakkı nerden alıyorlar.
Birçok Hiristiyan ve başka dinden olan kişi de sakal bırakıyor. Onlar neci o zaman.
Üç beş farklı renk şeklinde gökkuşağı gibi çıkmasa ben de sakal bırakacağım. Hadi, bıraktım, çıkanı da tek renk olsa boyadım diyelim, şu ana kadar edindiğim çeyrek krizmam da gidecek. 
Sakal konusunda sırf bu riskleri göze alamadığımdan sakal bırakmıyorsam ben neci oluyorum?
Veya neci olamıyorum?
Bes vakit ezan ve namaz esnasında defalarca söylenen Allah-u Ekber sözüne takılmak ne kadar gariplik ise, benim buna cevap vermem ise o kadar gariplik olacak, o yüzden buna cevap vermeyeceğim.

Gelelim katil lafına?

Sorarım size;
Bir insan birisini öldurdü mü, Dünya’nın hangi ülkesinde sekiz  sene ceza ile kurtulur?
Misir, katil, cani diye konuşanlar buna da cevap veremiyorlar. 
Peki şahit var mı o da yok!
Kaldı ki cinayetten suçlanıyor diyenlerin suçlamadan beraat te ettiğinden haberi olmayabilir, ama şu hukuki bir gerçek, sizlere ezberletilen yanlış bilgiyi ne derece etkiler bilmem de;

Misir cinayet suçlamasından da beraat etti. 

Döverek birisinin parasını eşyasını aldığı iddası.
Şimdi bir akıl yürütelim, çektiği videoyla yedi göbek sülalesine kadar tanınan bir kişi, hemen yakalanacağını bile bile bunu yapar mı?
Diyelim ki yaptı. Gene şahit var mı, gene yok. 
Misir ile dövdüğünü iddia ettiği kişinin cep telefonlarının konunları olayın olduğu iddia edilen zamanda, ayrı ayrı yerleri gosteriyor. 

Yani olayın iddia edildiği saatte, davacı ile Misir ayrı yerlerdeymiş.
Misir, bu adamı kilometrelerce uzaktan mı dövmüş, dövmüşse bunu fizik kurallarına ters bir mantıkla bunu nasıl becermiş?
Davacinın pantolonunda  bulunarak delil olarak gösterilen kan da bırakın Misiri’n kanı olmasını,  insan kanı değil, bir hayvana ait.
Dövdüler, çaldılar diyen iddaa sahibi ise, çaldılar dedikleri İsviçre yapımı saatinin markasını da söyleyemiyor. 
Normal şartlarda beraat etmesi lazım değil mi?
Etmiyor!

Çünkü suçu büyük, Karabağ Gazisi, Ermeni damarına dokunan neler neler söyleyerek duygulara tercüman olmuş ve Ermenilerin 44 Günlük Savaş’tan Dünya karşısında kibirleri aşağılanmış kuyruk acıları var.

Bunun yanında;

Olay Ukrayna’da geçiyor. Nasıl olsa, Azerbaycan’da Ukrayna sempatisi de, sempatiden kaynaklı  Ukrayna ile kötü olmayalım diyen cahil ordusundan, tarih yoksunu, balık hafizalı, Ukrayna bayrağını profiline gururla koyan bir kamuoyuda var; 

Oohh ne ala!
Yalan yanlış suçlamalarla, yakalamışlar ego tatmin edecek, intikam alınacak birisini, hak hukuk bir tarafa, bastır Ermeni lobisi. 

Sonuç olarak Ermeni lobisi, Ukrayna Hukuğunu yendi:
Milliyetçileri ayağa kaldırmadan, gözdağı vermek  intikam almak için sekiz yıllık cezaya karar verildi. 
Ermenilere, Ermeni kanı taşıyanlara; Türklüğe Allah, Peygamber inancını yakıştırmayan önyargılılara; aman küstürmeyelim Ukrayna’dır ne yapsa yeridir diyenlere gün doğdu. 

Biz milliyetçiler ise Gazimize verilen değil sekiz yıl, bir günlük cezayı bile kabul etmiyoruz.

Azerbaycan Devleti’nin ve Devlet Başkanj Prezident İlham Aliyev’in de sessiz kalacağını zannetmiyorum!

Bu yazıyı okurken Misir QASIMLI için üzülüp içi burkulan herkes;
Sağlık, huzur, saygıyla kalsın!

Sekiz yıllık hükmü; önyargılarından, kanının bozukluğundan, Ukrayna seviciliğinden kaynaklı sevinerek karşılayıp bunu kusanlar,  kabullenerek karşılayanlar;
Sağlık, huzur, saygıyla kalmasın!

Vesim TOKATLI

Exit mobile version