Rusya, Ukrayna savaşının başlamasından dolayı Batı ülkelerince büyük ekonomik ve politik yaptırımlara uğramış durumda kaldı.
Şöyle ki, 24. şubattan bu yana birçok ülke, Rusya`ya karşı görülmemiş yaptırım paketleri uyguladı. Ardından birçok yabancı şirket ve firmalar da, Rusya pazarlarında faaliyetlerini durdurduklarını ilan ettiler ki, şuan bile bu süreç devam etmektedir. Tabii ki, etki tepki kuralı üzere, bu süreç sonucunda, Rusya piyasası da Batı ve Avrupa ülkelerinin elinden çıkmaktadır. Oluşmuş tarihi durum, yaptırımlara katılmayan ülkeler açısından, özellikle Türkiye, Azerbaycan, aynı zamanda Yakın Doğu ve Asya ülkeleri için yeni ve büyük imkanlar yaratmaktadır. Artık bir sıra ülkeler Rusya piyasasına girmekten ötürü ciddi adımlar atmaya başlamışlar bile.
İlk adımı diğer ülkeleri önlemek isteyen Çin atmış, kendi küçük ve orta çaplı şirketlerinin Batı şirketlerinden arda kalan boşluğu doldurmak için araştırmalara başvurduklarını, hemen peşinden somut eylemlere başladıklarını beyan etmiştir. Çinin şu beyanı “South China Morning Post” gazetesi aracılığıyla dünyaya duyurulmuştur. Tabii ki, bu olay Çin-Rusya ticari ilişkilerinin milyarlarca dolar tavan yapacağını gösteren bir olaydır.
Savaşın ve uygulanan yaptırımların ilk günlerinden boşalmış Rusya piyasalarını doldurmaya çaba gösteren ülkelerden biri de Türkiye`dir. Elde edilen son bilgilere göre şu konu devlet düzeyinde dikkate alınmış, hatta teşvik edici devlet programı bile şirketler için hazırlanmış, bakanlıklar arasında müzakereler, istişareler başlanmıştır. Artık 200’den fazla Türk şirketi Rusya`da üretim, ticaret, reklam, hizmet alanlarında iş yapmaya istekli ve hazır olduklarını açıklamışlardır. Rusya pazarlarının genişliğini göze alırsak, ilginin büyüklüğünün nedenini, şu girişimin iyi gelecek vaat edeceğini görmüş oluruz.
Yakın günlerde Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin`in de Türkiye`ye resmi ziyaret yapacağı bekleniliyor. Resmi Kreml`in sözcüsü Dmitri Peskov da “Şimdilik kesin zamanı belli olmasa da, bAŞKAN Putin, Türkiye`ye daveti değerlendirecektir” diye belirtmiştir.
Birçok analizcilerce savunulan öngörülere göre, Başkan Putin`in Türkiye ziyaretinin gündem konularından biri, sırf Türk şirketlerinin Rusya piyasasında oynayabilecekleri rol olacaktır. Görüşmelerin olumlu sonuçlar vereceği, çoğunluk ekonomi yorumcular tarafından eminlikle söylenmektedir.
Şu gelişen olaylarla yanısıra, Rusya`da 15-18 haziran 2022 tarihli geçirilecek olan XXV Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu dikkat çekmektedir. İşte şu forumda bulunacak ülkeler yakın gelecek için Rusya pazarları uğruna mücadele edeceklerdir. Rusya piyasasının büyüklüğü her ticareti geliştirmek isteyen bir ülke için büyük bir pazardır ve her bir ülke şu yarışta kazanıp da Batı ve Avrupa şirketlerinin yerini doldurmaya çalışacaktır. Nadir rastlanan ve kaçırılmaması gereken bir tarihi şansın ortaya çıktığını kesinlikle söyleyebiliriz.
Son istatistikler, Batı ve Avrupa şirketlerinin Rusya pazarlarından tamamen ve ya kısmen çıkması sonucu, her yıl genel karın yüzde ellisinden mahrum kalacaklarını, bu da aynı zamanda Rusya pazarlarının ne kadar büyük olduğunu ve o kadar da büyük bir fırsatın çıktığını göstermekteler.
Rusya piyasasında kendi yerini korumaya ve güçlendirmeye çalışan ülkelerden biri de Azerbaycan`dır. Azerbaycan şirketleri söz konusu ülke pazarlarında genellikle hizmet, üretim, ticaret ve gıda alanlarında çalışmaktalar. Savaştan hemen önce Rusya ve Azerbaycan arasında imzalanan ortaklık anlaşması, süreci kolaylaştıracak bir faktör gibi de değerlendirilebilir.
Kaydetmek gerekiyor ki, İran ve Yakın doğu ülkeleri de bu mücadelenin dışında kalmamaya, kendi imkanlarını yaratılmış fırsat üzere değerlendirmeye çalışmaktalar. Araştırmacıların öngörülerine göre, şu ekonomi yarışının sonuçları sırf 15-18 haziran tarihinde yapılacak XXV Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu sonrası kesinleşecektir.
Cavidan Mehrali.