Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede yürütülen çalışmalar, diğer hastalıklara yönelik yerli ve milli aşıların üretilmesi için de zemin oluşturuyor.
Kovid-19 ile mücadele kapsamında, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteğiyle sürdürülen 17 yerli aşı çalışması bulunuyor.
Erciyes Üniversitesi tarafından yürütülen inaktif Kovid-19 aşısı çalışmalarında, Faz-2 aşamasında yer alacak gönüllülerin belirlenmesi ve sağlık kontrollerinin yapılması sürecine başlandı.
Faz-2 kapsamındaki aşılamaya da en geç şubatta başlanması ve bu aşamanın 2 ay içinde tamamlanarak Faz-3’e geçilmesi hedefleniyor. Ayrıca 3 inaktif aşı çalışması Faz-1 insan deneyleri aşamasında bulunuyor.
Bunun yanında 3 inaktif, 2 adenovirüs ile virüs benzeri parçacık (VLP) temelli Kovid-19 aşısı çalışmalarında klinik öncesi aşama tamamlandı. Bu aşılarda da insan deneylerine başlanması için gün sayılıyor. Diğer yerli aşı çalışmaları, klinik öncesi safhada bulunuyor.
Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sezer Okay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yerli aşı çalışmalarının sayısı ve çeşitliliğinin önemine işaret ederek, “Bildiğimiz aşı geliştirme yöntemlerinin neredeyse tamamı yerli aşı çalışmaları kapsamında uygulanıyor. Bu ülkemiz için bir zenginlik.” diye konuştu.
Farklı yöntemlerle geliştirilen aşıların etkililiklerinde değişiklikler olabildiğini kaydeden Okay, “Her aşı çeşidi her hastalık için uygun olmayabiliyor. Kovid-19 yeni bir hastalık olduğu için hangi aşının daha etkili olacağı konusunda da yüzde 100 netlik yok. Piyasaya çıkan inaktif, mRNA aşıları var. Bunların etkililikleri farklı düzeylerde oluyor. Ülkemizdeki yerli aşı çalışmaları bu anlamda zenginlik taşıyor.” ifadelerini kullandı.
Aşı Enstitüsü bünyesinde TÜSEB desteğiyle yürüttükleri Kovid-19 aşısı geliştirme projesi kapsamında çalışmaların hızla sürdürüldüğünü belirterek, sürece ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Geliştirdiğimiz aşı, peptit aşısı çeşidine giriyor. Peptitleri, virüsün küçük protein parçacıkları olarak tanımlayabiliriz. Bu küçük protein parçacıklarını kullanarak aşı geliştirmeye çalışıyoruz. Şu an hayvan deneyleri aşamasındayız. Geliştirdiğimiz aşıları farklı şekillerde formüle ediyoruz ve farklı içeriklere sahip aşılar elde ediyoruz. Bu aşıları hayvanlar üzerinde deniyoruz. Bu aşıların hem canlılara herhangi bir yan etkisi olup olmadığını hem de etkililiğini, yeterli antikor gelişmesine yardımcı olup olmadığını test ediyoruz. Her şey yolunda gittiği takdirde en geç yazın yerli aşımızı olabileceğimizi öngörüyoruz.”
AA